2. Bu kodu açılış etiketinin hemen sonrasına yapıştırın: Prof Dr Ersin Erdoğan-Randevu Al-Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı

Şant Ameliyatı Sonrası Bilgi Formu

Baş Ağrısı

Yaşamının herhangi bir döneminde başağrısı olmayan insan yok gibidir. İnsanların %80’ninde zaman zaman ilaç almayı gerektiren başağrıları olur. Başağrısı olan kişilerin ancak %10’nunda başağrısı kişiyi yatıracak iş ve gücünden alıkoyacak derecede şiddetlidir. Başağrısı nedeniyle hekime başvuran hastaların ancak %5-7’sinde başağrısına yol açan beyin uru, beyin damar hastalığı (beyin kanaması, beyin damarı tıkanıklığı), beyin veya yüz yapılarında iltihap hali gibi yapısal bir bozukluk vardır. Bir diğer ifadeyle başağrısı şikayetiyle hekime başvuran hastaların %90’ında, yapılan incelemeler sonucu başta ya da bedende başağrısına yol açacak herhangi bir bozukluk bulunmaz. Yapısal bir bozukluğa bağlı olmayan bu başağrılarını ancak hastadan aldığımız bilgilere dayanarak teşhis edebiliriz. Bu tür başağrılarının belli başlıları aşağıda özet olarak verilmiştir.

Migren

Erkeklerin %10’nunda, kadınların %15-20’sinde ortaya çıkar. Nöbetler halinde gelen, saatlerce bazen günlerce süren, hastayı yatıran veya işinden alıkoyan, bulantı bazen kusma yapan, ışıktan ve sesten rahatsızlığa yol açan, başın bir yarısını tutan, zonklayıcı, şiddetli başağrısıdır. Belirtilen başağrısı özelliklerinin her hastada bulunması gerekmez. Değişik tipleri vardır.

Gerilim başağrısı

Başın tümünü tutar ve çoğunlukla boyun kaslarının kasılmasıyla gider. Hasta tarafından ağırlık, yanma, sıkışma, basınç şeklinde tarif edilir. Bulantı ve kusma genellikle yapmaz, hareketle artmaz, çoğunlukla hastanın aktivitelerini engellemez. 5-10 dakika kadar kısa olduğu gibi günlerce de sürebilir. Ataklar şeklinde tekrarlar veya hiç geçmez, devamlıdır. Yıllarca ve sık başağrısı olan insanları % 60’ında gerilim başağrısı vardır.

Küme başağrısı

Sıklıkla bir saat civarında süren, günde bir ya da birkaç kere gelen, bir taraf göz , alın ve şakakta yerleşik, ani başlayıp, ani sona eren şiddetli başağrısı ile karakterizedir. Başağrısına gözde kanlanma, gözyaşı akması, burun akması, burunda şişme, alın ve yüzde terleme, göz kapağı şişmesi, göz kapağı düşmesi ve o taraf göz bebeğinde küçülme gibi bitkisel sinir sistemi belirtileri eşlik eder. Ağrı günde birkaç kere veya gün aşırı sıklığında gelir ve genellikle aynı saatlerde, çoğunlukla geceleri ortaya çıkar. Bu tür ağrı nöbetleri haftalar ya da aylar boyu sürdükten sonra kendiliğinden kaybolur. Fakat yılda bir iki kere veya birkaç yılda bir benzer ağrılı dönemler yine ortaya çıkar. Nadir görülür değişik tipleri vardır.

Kronik günlük başağrısı:

Hastalarda yıllardan beri her gün gelen, sabahtan akşama kadar devam eden, zaman zaman hastayı yatıracak kadar şiddetlenen sürekli başağrısı vardır. Hastaların çoğunda başlangıçta migren, bir kısmında da gerilim tipi başağrısı bulunur. Bunlar giderek sıklaşır ve her gün gelen başağrısına dönüşür. Bir kısım hasta da migren ya da gerilim tipi başağrısı olmaksızın doğrudan kronik günlük başağrısı gelişir. Kronik günlük başağrısı olan hastaların çoğu sürekli ağrı kesici ilaç alır. Ağrı ilaçları başağrısını geçirmediği halde hasta ağrı ilacı almaya devam eder, çünkü ağrı ilacı almadığı zaman başağrıları şiddetlenir. Bu nedenle hastada bir çeşit ağrı kesici ilaç bağımlılığı gelişir.

Psikolojik nedenli ağrı ve başağrıları

Ağrı somatoform ağrı bozukluğunda ana şikayeti oluşturur veya başka çeşitli ruhsal hastalıkların semptomlarından biri olarak ortaya çıkar. Somatoform ağrı bozukluğunda belirli bir bedensel nedene bağlı olmayan, psikolojik etkenlerle ilgili olabilen ve kişinin bireysel, toplumsal ve mesleki olarak işlevlerini önemli derecede bozan ağrı şikayeti vardır. Değişik ruhsal nedenli ağrılar belirli bir anatomik yapıya uymaz, bedenin birbiriyle ilgisiz birden çok yerinde ortaya çıkabilir. Ağrının yeri zaman içine değişiklik gösterir. Tedavi ile bir bölgedeki ağrı geçerse bir başka bölgede tekrar ortaya çıkar. Ağrı ilaçlarının yararı olmaz. Ağrı şikayeti genellikle devamlıdır. Ağrıyla ilgili bilgiler çok güç alınır; hastalar çoğu kez belirsiz, birbiriyle çelişik ya da uyumsuz cevaplar verir. Ağrı ruhsal nedenlerle ortaya çıkmasına rağmen hastalar genellikle duygusal sorunları ve çatışmaları olduğunu kabul etmez, ruhsal durumları ile ağrı arasında bağlantı kuramaz ve ağrılarının gerçekliğini ve ağır şekilde hasta olduklarını ispata yönelik abartılı durumlar sergilerler. Ruhsal nedenli ağrılarda tedavi esas olarak ilaç ve psikoterapidir.
Yapısal bozukluklara bağlı olmayan çeşitli baş ağrıları
Çoğu zaman fiziksel etkilerle ortaya çıkan, nadiren tedavi gerektiren baş ağrılarıdır. Başın dıştan basısına bağlı baş ağrısı, başın soğukta kalmasına bağlı baş ağrısı, soğuk gıda yenilip içilmesine bağlı baş ağrısı, öksürük sırasında ortaya çıkan baş ağrısı, eksersiz sırasında ortaya çıkan baş ağrısı, cinsel aktivite sırasında ortaya çıkan baş ağrısı... bunlar içinde sayılabilir. Yapısal bozukluklara bağlı olmayan baş ağrıları hayatı tehdit etmemekle beraber yaşam kalitesini ciddi şekilde bozarlar ve iş güç kaybına sebep olurlar. Baş ağrısını ortaya çıkaran sebeplerin hasta tarafından tanınıp kontrol edilmesi, yaşam şeklinin ve dış olaylara verilen tepki biçiminin değiştirilmesi ve ağrıların gelmesini önleyici (ağrı ilacı olmayan) ilaçların uygun şekilde kullanılması ile bazen tama yakın bazen büyük oranda düzelme sağlanır.

Prof Dr Zeki Gökçil

 

Bu yazıdaki bilgiler genel bilgi vermek amacı ile hazırlanmış olup bir doktordan alınan bilgilerin yerine kullanılamaz.

© Buradaki bilgilerin herhangi bölümü veya tamamı Prof. Dr Ersin Erdoğan’ın müsaadesi olmadan kullanılamaz veya çoğaltılamaz



İletişim

Editör: Prof Dr Ersin Erdoğan
Muayenehane

Beştepe Mahallesi Yaşam Caddesi
Neorama Plaza A Blok
No: 13/92
Söğütözü
Yenimahalle/Ankara, TURKEY
Email: drersinerdogan@yahoo.com


T:(312) 425 80 32
M:(530) 926 4141

© Değişiklik Tarihi: 23 Eylül 2024

Sosyal Medya