Kapsam    Hidrosefali    Hidrosefali

Hidrosefali

HİDROSEFALI HAKKINDA BİLMEK İSTEDİKLERİNİZ

Ana ya da baba olmak, insan yasaminda bizlere verilen en büyük ödüllerden biridir. Ve yine bütün memeliler içinde en uzun bakim gerektiren yavru, insan yavrusudur. Insan yavrusunun kendi kendine yeterli duruma gelebilmesi, uzun yillar bakilip, beslenmesi ve korunmasiyla gerçeklesir. Eger ki çocugumuzun hidrosefali gibi bir saglik problemi var ise; ona sunacagimiz bakim ve koruma biraz daha özen ve zaman gerektirecektir.

Oysa birçok anne ve baba, çocugunun hastaligini ögrendikten sonra; çocuga nasil yardimci olabilecegini, hastalikla ve sonuçlariyla nasil bas edebilecegini, tedavi süresince kendilerini nelerin bekledigini ve çocugun yasam kalitesini nasil artirabilecegini ögrenmek yerine, uzunca bir zamani hastaligi kabullenmekle geçirmekte ya da ‘alin yazisini' yegleyip, tepkisiz kalabilmektedir.

Tüm bu davranislarin temelinde, toplumun kültürel inançlarinin yaninda, saglik sistemimiz ve kuruluslarimizin en büyük aksakliklarindan biri olan 'hasta ve hasta ailesini bilgilendirme' sorunu yatmaktadir.

Bu sitenin hazirlanmasindaki en büyük amaçlardan birisi de, bu sorunlara yönelik olarak, aileyi çocugun bakim ve tedavisinde etkili kilabilmektir. Çünkü söz konusu çocuk oldugunda; saglik sistemi içerisinde ister hekim olsun, ister hemsire olsun, önemli olan yaklasim; hastaligin çocuk ve aile merkezli olarak ele alinmasidir.

Hidrosefali Tedavisi Nasildir?

Hidrosefalinin erken dönemde belirlenmesi tedavi açisindan önem tasir. Günümüzde hidrosefali tedavisi planlamasi;

Tikanma nedeni tümör ise buna yönelik girisim yapilabilir ya da toplanan fazla sivi, vücudun baska bir yerinden emilecek sekilde uygun bir yol ile yönlendirilir. Bu yönlendirme islemi ise “sant” denilen cihazlar sayesinde yapilir.

SANT: Silikon bir tüpten olusur ve bunun kalinligi tükenmez kalem içindeki mürekkep konulan plastik kisim kadardir. Santüç bölümden olusur:

  1. Ventriküler (karincik içine yerlestirilen) kateter (tüp)
  2. Valf (pompa)
  3. Distal (valf veya pompadan sonra devam eden karin bosluguna veya kalbe giden) kateter (tüp)

Valf'in özelligi, tek yöne dogru BOSakisina izin vermesidir. Çocuktaki mevcut problemlere göre seçilebilecek degisik sant sistemleri vardir.

  • Ventrikülo–Peritoneal (VP) Sant : : Burada, kafa içindeki fazla sivi, deri altindan karin bosluguna yönlendirilir. Sivi karin zari tarafindan emilir. Bunu masa üstündeki suyu emen kâgit peçeteye benzetebiliriz. Yan karincik içine yerlestirilen tüp, boyun ve gövdeden deri altindan geçirilerek karin bosluguna yönlendirilir (Resim 2). Uygulanmasi basittir ve tikanma oldugunda düzeltilmesi daha kolaydir. Sisteme kafa içindeki sivinin basincinin belli düzeyi astiginda çalismasini saglayan bir valf eklenir. Cerrahin tercihine göre gerektiginde BOS almaya yarayan ve pompalama islemini gerçeklestiren pompa da eklenebilir. Özetle valfler yüksek, orta ve düsük basinçlidir. Bütün dünyada en çok tercih edilen sant tipi ventrikülo-peritoneal santtir. Diger sant yöntemlerine göre sorunlari hem daha az görülür hem de daha az tehlikelidir.
 
Resim 2: Ventrikülo-peritoneal santin sematik resmi.
  • Ventrikülo-Atrial (VA) Sant : Fazla sivi karin yerine, kalbe giden toplardamardan birine yönlendirilir. Damarlardaki kanin geriye gelmesini önlemek amaciyla, tek yönlü valf (pompa) sistemi gerekli olup, pompadan sonra devam eden ince bir plastik tüp kalbe giden bir toplardamar içinde kalbin sag kulakçigina kadar ilerletilir (Resim 3). Komplikasyonlarinin ventrikülo-peritoneal santa göre daha ciddi olmasi (baglanti yapilan damarda yaralanma, tikanma, kronik enfeksiyon) ve yenilenmesinin oldukça zor olmasi nedeniyle daha az tercih edilmektedir. Günümüzde eger karin içinde bir problem var ise VP santa bir seçenek olarak VA santkullanilmaktadir.  

 Resim 3: Ventrikülo-atrial santin sematik çizimi.

  • Ventrikülo-plevral (VPl) Sant : bu yöntemde beyin içindeki sivi, tüp ve valf araciligi ile akcigerin etrafinda bulunan zarin (plevra) iki yapragi arasina bosaltilir. VP santin uygulanamadigi durumlarda ventrikülo-plevral sant uygulamasi düsünülebilecek diger bir yöntemdir. Ventrikülo-plevral sant 5 ya da 6 yasindan daha küçük çocuklarda uygulanmaz. Çünkü biriken sivi akcigerlere basi yapip solunum sikintisi yaratabilir. Bu yöntemin uygun olmadigi durumlar ise; gögüs boslugunda bir baska nedene ait sivi birikiminin olmasi ve bu nedenle solunum sorunlari olanlar, gögüs kafesinin küçük ve emilim alanin dar olmasi nedeniyle küçük çocuklar, böbrek-kalp yetmezligi olan hastalardir.
  • Lumbo-Peritoneal (LP) Sant : : Lumbo-peritoneal santlar, kommunike (baglantinin korundugu) hidrosefalilerin tedavisinde kullanilabilirler. LP santlar yaygin olarak kabul görmüs bir yöntem degildir ve uzun dönemde ventrikülo-peritoneal santla arasindaki basari farkliliklarini karsilastirmak mümkün degildir. Beldeki omurlar arasindaki omurilik zari içindeki BOS, bu zar içine yarlestirilen bir kateter araciligi ile karin bosluguna akitilir (Resim 4). Lumbo-peritoneal santin bir dezavantaji; geç ortaya çikan, uzun süre devam eden, beyincigin alt yüzünde bademcige benzer küçük yuvarlak bölümde fitiklasma olusma (kronik semptomatik serebellar tonsiller herniasyon) riskidir.
 

Resim 4: Lumbo-peritoneal santin sematik çizimi.

Tüm sant yöntemlerinde de, çocugun gelisimi sirasinda aksilikler ortaya çiktiginda düzeltme (revizyon) dedigimiz, santin yenilenmesi ve sorunlarin ameliyatla giderilmesi gerekir.

Kisacasi; çesit çesit araba modelleri gibi santin da çesitleri ve modelleri vardir. Ancak hepsi de ayni amaç için kullanilir. Hangi sant tipinin seçilecegi ise, hekimin tercihine ve hastanin problemlerine göre saptanir.

Santtakilmasi islemi kisa ve zor olmamasina ragmen, ameliyathanede steril sartlarda ve genel anestezi (uyutularak) altinda yapilan bir islemdir. Sant takilmasi isleminden sonra çocuk, santin çalismasinin kontrolü ve çikabilecek anestezi yan etkilerine karsi hastanede yatirilir.Yatis süresince hemsiresi tarafinda takipleri yapilir ve kaydedilir.

Endoskopik Üçüncü Ventrikülostomi (E3V): 1980'lerin sonu ve 1990'larin baslarinda hidrosefalitedavisinde uygulanmaya baslayan ve giderek yayginlasan bir yöntemdir. Ancak tüm hidrosefalilerde kullanilamaz. Etkili olabilmesi için BOSyollarinda bir darlik veya engel olmasi gereklidir. Bunlar su kanalinda darlik veya tikaniklik, BOS yollarini tikayan kistler, tümörler ya da yapisikliklar olabilir. Bu yöntemde 3. karincik tabaninda açilan bir pencere ile normal yoldan emilecegi beyin çevresine ulasamayan BOS'un bu engeli kestirme bir yolla asip emilecegi yere ulasmasi saglanir. Bu islem genellikle kafatasinin sag ön tarafinda 25 kurustan daha küçük bir delik açilip, bir kalem kalinligindaki endoskopun yan karinciga sokulmasi ve buradan üçüncü karinciga geçilmesi ve üçüncü. karinciktabaninda bir pencere açilmasi ile yapilir (Resim 5). Endoskop içinde bir kamera ve içinde aletlerin geçmesine izin veren kanallar vardir. Ameliyat televizyon ekranindaki görüntüye bakarak gerçeklestirilir. üçüncü. karincik tabaninda açilan bir delik, balon yardimiyla genisletilerek yaklasik 5 mm çapinda bir pencere olusturulur (Resim 6). Yukarida birikmis olan fazla miktar ve basinçtaki BOS bu pencereden beynin tabanindaki yollara ve oradan da beyin çevresine ulasir. Beyin çevresindeki BOSkafatasindaki ana toplardamarlardan kana karisir.  

 Resim 5: Endoskopik üçün ventrikülostomi islemini gösteren sematik resim.

 Resim 6:

(a) Endoskop sag yan karincik içinde iken endoskopik görüntü, kp: koroid pleksus, *: sag yan karincik ile üçüncü karincik arasindaki iliskiyi saglayan pencere (Foramen Monro),
(b) üçüncü karincik tabaninin endoskopik görünümü x: üçüncü ventrikülostominin yapilacagi yer,
(c) üçüncü karincik tabaninda ventrikülostomi deliginin balon ile genisletilmesi,
(d) üçüncü karincik tabaninda açilmis olan ventrikülostomi penceresi görülmektedir.

Bu islemim basarisi %100 degildir. Bir yas altindaki bebeklerde basari orani %20-40 iken 2 yasindan sonra %80'lere ulasmaktadir.

Prof.Dr. Yusuf ERSAHIN
Ege Üniversitesi Tip Fakültesi
Pediatrik Nörosirürji Bilim Dali Baskani

 

Bu yazıdaki bilgiler genel bilgi vermek amacı ile hazırlanmış olup bir doktordan alınan bilgilerin yerine kullanılamaz.

© Buradaki bilgilerin herhangi bölümü veya tamamı Prof. Dr Ersin Erdoğan’ın müsaadesi olmadan kullanılamaz veya çoğaltılamaz



İletişim

Editör: Prof Dr Ersin Erdoğan
Muayenehane

Beştepe Mahallesi Yaşam Caddesi
Neorama Plaza A Blok
No: 13/92
Söğütözü
Yenimahalle/Ankara, TURKEY
Email: drersinerdogan@yahoo.com


T:(312) 425 80 32
M:(530) 926 4141

© Değişiklik Tarihi: 5 Şubat 2024

Sosyal Medya