Epilepsi, dünyanın en eski tanınmış hastalıklarından biridir. Küresel olarak en yaygın görülen nörolojik hastalıktır. Yüzyıllardır korku, yanlış anlama, ayrımcılık ve toplumsal etiketleme nedeniyle hastalığın etkin tedavisi sınırlandırılmıştır. Bu etiketleme bugün de devam etmektedir; buna bağlı olarak hastalığı olan insanlar ve yaşam kalitesi ne yazık ki olumsuz bir şekilde etkilenmektedir. Epilepsi, tekrarlayan nöbetlerle karakterize olan, vücudun bir kısmını (kısmi) veya tüm vücudu (jeneralize) tutan, bazen bilinç kaybı ile kendini gösteren, istemsiz hareketleri içeren, bazen bağırsak veya mesane kontrolünü bozan kronik bir beyin hastalığıdır. Her yıl yaklaşık 180.000 yeni epilepsi vakası ortaya çıkmaktadır. Hastaların yüzde 30'unu çocuklar oluşturur. En çok etkilenenler çocuklar ve yaşlılardır.
Nöbetler ve Konvülsiyonlar
Epilepsi, konvülsiyonlar denilen ani, kontrolsüz hareketlere neden olabilir. Ancak nöbetler, gözle sabit bakmaktan düşmeye, kıyafetlerle oynamaya kadar geniş bir yelpazedeki diğer semptomları tetikleyebilir. Nöbet olayları bir grup beyin hücresinde aşırı elektrik boşalmasının bir sonucudur. Beynin farklı kısımları bu tür deşarjların yeri olabilir. Nöbetler, dikkatin kısa süreli kaybından kas kasılmaları ile olan şiddetli ve uzun süreli konvülsiyonlara kadar değişebilir. Nöbetler ayrıca “yılda 1’den az” sıklık şeklinden “günde birkaç defa” sıklık şekline değişebilir. Kişinin tek nöbet geçirmesi epilepsi tanısını koydurmaz (dünya çapında 10 kişiden 1’i ömür boyu bir kez nöbet geçirebilir). Epilepsi, tetiklenmemiş 2 veya daha fazla nöbetin olması olarak tanımlanır.
İşaretler ve Belirtiler
Nöbetlerin şekli değişiktir ve beynin içindeki bozukluğun ilk nerden başladığına ve ne kadar ilerlediğine bağlıdır. Geçici semptomlar olabilir; bilinç kaybı, hareket bozuklukları, anormal duyu hisleri (görme, işitme ve tat alma gibi), duygudurum veya diğer bilişsel işlevlerde bozulma gibi. Nöbet geçirenler, anksiyete ve depresyon da dahil olmak üzere daha fazla ruhsal problemlere ve kemik kırıkları ve nöbetlerle ilgili yaralanmalardan dolayı morarma gibi bedensel travmalara maruz kalırlar. Benzer şekilde, epilepsi hastalarında erken ölüm riski genel nüfusa göre üç kat daha fazladır. Epilepsi ile ilgili ölüm nedenlerinin büyük bir kısmını, düşme, boğulma, yanma ve uzamış nöbetler gibi potansiyel olarak önlenebilir hadiseler oluşturmaktadır.
Hastalık Oranları
Genel popülasyonun epilepsi tahmini oranı (Örneğin, nöbetlerin devam etmesi ya da tedavi ihtiyacı ile birlikte), 1000 kişi başına 4-10 arasında değişmektedir. Bununla birlikte, bazı araştırmalar bu oranın 1000 kişi başına 7-14 arasında daha yüksek olduğunu göstermektedir. Aslında kabaca 100 kişide 1 epilepsi hastası vardır denilebilir. Yıllık yeni epilepsi vakası görülme sıklığı, düşük ve orta gelirli ülkelerdeki genel nüfusta 100 000 kişi başına 60-100 arasındadır. Geri kalmış ülkelerde sık görülmesinin nedeni, büyük olasılıkla sıtma veya nörosistoserkoz gibi endemik koşulların artması, trafik kazalarının daha yüksek oranda görülmesi, doğum ile ilgili travmalar ve tıbbi altyapıdaki, koruyucu sağlık programlarındaki ve erişilebilir bakımdaki eksiklikler olarak özetlenebilir.
Epilepsi Nedenleri
Epilepsi bulaşıcı değildir. Hastalığa yakalanmış 10 kişiden 6'sındaki epilepsi tipine idiyopatik (sebebi bilinmeyen) epilepsi denir ve tanımlanabilecek bir nedeni yoktur. Bilinen bir nedene sahip epilepsiye "sekonder epilepsi" veya semptomatik epilepsi denir. Bunun sebepleri doğum öncesi veya perinatal yaralanmalardan beyin hasarına (örneğin, doğum sırasında oksijensiz kalma veya travma, düşük doğum ağırlığı) bağlı olabilir; konjenital anormallikler veya genetik durumlarla ilişkili beyin malformasyonları; ciddi kafa travması; beyine giden oksijen miktarını kısıtlayan bir inme; menenjit, ensefalit, nöroystyercosis gibi beynin enfeksiyonları; bazı genetik sendromlar veya beyin tümörleri yine sebepler arasında sayılabilir.
Teşhis
EEG. Nörolog tarafından, nöbetler ve tıbbi öykü incelenir ve sonra hasta muayene edilir. Tanıyı teyit etmek ve nöbetler hakkında daha fazla bilgi edinmek için bir elektroensefalografi (EEG) denilen test yapılır. Beynin elektriksel aktivitesini dalgalı çizgiler olarak kaydeden ağrısız bir işlemdir. Oluşan dalgalar, nöbet sırasında değişir ve beynin hangi kısmının etkilendiğini gösterebilir. EEG tedavide yardımcı olmaktadır. Beyin tomografisi (BT ya da CT) veya MRI taramaları gibi testlerle beyninizin ayrıntılı görüntüleri elde edilerek epilepsiyi yapan tümör, kanama ya da başka lezyonlar gibi sebepler ayırt edilir. BT beyin görüntülerini ortaya çıkarmak için X ışını kullanırken, MRI mıknatısları ve radyo dalgalarını kullanır. Bu bilgi doktorunuzun sizin için en iyi tedavi planını hazırlamasına yardımcı olacaktır. Epilepsi tedavisi, günlük ilaçlarla kolaylıkla ve uygun maliyetle tedavi edilebilir. Nöbet karşıtı ilaçlar, en yaygın epilepsi tedavisidir. Bir ilaç işe yaramazsa, doktorunuz dozu ayarlayabilir veya size farklı bir ilaç verebilir. Epilepsiye sahip kişilerin yaklaşık üçte ikisi ilaçlarını alarak nöbet geçirmemektedir. Düşük ve orta gelirli ülkelerin kamu sektöründe genel antiepileptik ilaçların ortalama kullanılabilirliği yüzde 50'den azdır. Fakat Türkiye’de ilaç ve doktora ulaşım nerdeyse toplumun %99’unda sağlanmaktadır; bu oran birçok gelişmiş ülkelerin üzerindedir. Cerrahi tedavi, ilaç tedavilerine yanıt vermeyen hastalar için yararlı olabilir. Halk sağlığı uygulamaları ile sebebi bilinmeyen epilepsilerin engellenmesi mümkün değildir. Ancak, ikincil epilepsinin bilinen nedenlerine koruyucu önlemler uygulanabilir. Kafa travmasının önlenmesi travma sonrası epilepsiyi önlemenin en etkili yoludur. Yeterli perinatal bakım doğum yaralanması nedeniyle yeni epilepsi vakalarını azaltabilir. Ateşli bir çocuğun vücut sıcaklığını düşürmek için ilaçların ve diğer yöntemlerin kullanılması ateşli nöbet (febril konvulsiyon) şansını azaltabilir. Merkezi sinir sistemi enfeksiyonları epilepsinin önemli nedenlerindendir; Türkiye’de domuz tüketimi olmadığı için oldukça nadir görülen ve nörosistosarkozis denilen parazitlerin oluşturduğu enfeksiyonlar özellikle Güney Amerika başta olmak üzere birçok yerde birincil epilepsi sebeplerindendir. Bu parazitlerin ortadan kaldırılmasına ve enfeksiyonlardan kaçınmaya yönelik halk sağlığı bölümlerinin yaptığı uğraşılar epilepsi kontrolünde de etkili olmaktadır.
Sosyal ve ekonomik etki
Epilepsi, küresel hastalık yükünün yüzde 0,6'sını oluşturur. Epilepsi, sağlık bakım ihtiyaçları, erken ölüm ve iş verimliliği gibi sebeplerle kayda değer ekonomik etkilere sahiptir. Amerikan verilerine göre epilepsi tedavisinde hasta başına maliyet, kişi başına düşen gayrisafi milli hasılanın (GSMH) yüzde 88.2’si kadar yüksektir ve epilepsi ile ilgili maliyetler, tıbbi maliyetler, yolculuklar ve çalışma süresinin kaybedilmesi dahil olmak üzere 2,6 milyar dolar / yıl’dan daha fazladır. Sosyal etkiler ülkeden ülkeye değişiklik gösterse de epilepsiyi kuşatan ayrımcılık ve sosyal damgalanma gibi hadiselerin üstesinden gelmek nöbetlerin üstesinden gelmekten genellikle daha zordur. Epilepsi ile yaşayan insanlar ön yargının hedefi olabilir. Bozukluğun etiketlenmesi, bozuklukla özdeşleşmekten kaçınmak için insanları semptomlara yönelik tedaviye yönlendirip uygun tedavi arayışından vazgeçirebilir.
Epilepsi ile Yaşamak
Tam ve aktif bir hayatın tadını çıkarabilirsiniz. İlacınızı programa göre almak nöbetlerinizi durdurabilir. Eğer nöbetler kontrol altına alınamıyorsa, başka türlü yardım alabilirsiniz. Bir nöroloji uzmanı, bu durumun yaşamınız üzerindeki etkisini azaltmanın yollarını bulabilir.
Nöbetler için İlk Yardım: İşte size bazı ipuçları
* Her zaman epilepsinizin olduğunu gösteren tıbbi kimlik bulundurun. Acil bir durum ortaya çıkarsa, nöbet bozukluğunuz hakkında çevrenizdeki insanların bilgi sahibi olması sizi güvende tutar ve uygun tedaviyi almanıza yardımcı olabilir.
* Ailenizin, arkadaşlarınızın ve meslektaşlarınızın nöbet geçirmeniz durumunda ne yapacaklarını bilmelerini sağlayın.
* Evde, okulda veya iş yerinde, aktif nöbetleriniz varsa, yüksek yerlerde veya hareketli makinelerde olabilecek olan potansiyel tehlikelerden kaçının.
* Temas sporlarından kaçınınız, ancak nöbetleriniz iyi kontrol edildiyse normal bir hayat sürebilirsiniz. Yanınızda, nöbet geçirdiğinizi anlayan ve ne yapacağını bilen başka bir kişi bulundurun.
* Anti-epileptik ilaçlar ile reçetesiz satılan ilaçlar da dahil olmak üzere alabileceğiniz diğer ilaçlar arasındaki olası etkileşim risklerine dikkat edin.
* Herhangi bir ilaç almadan önce hangi etkileşimlerin gerçekleşebileceğinden emin değilseniz daima doktorunuzu veya eczacınızı arayın.
* Alkolden kaçının, çünkü ilacınızın etkinliğini azaltır ve beynin nöbet eşiğini düşürebilir.