Santral Kord Sedromu
Santral Kord sendromu (SKS) tam olmayan servikal omurilikte olan yaralanmalar sonucunda baaklardan çok kollarda hakim olan güçsüzlük ile kendini gösteren bir klinik tablodur. Bu yaralanmanın oluşum mekanizmasında boyundaki hiperekstansiyon sonrasında (boynu aşırı geriye kıvırmak)boyundaki var olan kireçlenmelerin omurilikte hasar oluşturmasıyla olur genelde kemik yapı sağlamdır.
Mekanizma ve yaralanmanın sebepleri
SKS tipik olrak hastalarda hiperekstansiyon sonrasında öndeki kireçlenmelerin (spur formasyonu) .nden arkadandan da ligamentum flavumun omuriliği hasarlaması sonrasında oluşmaktadır. Ligamentum flavum omurganın laminaları arasında olan ligamente verilen isimdir. Bu ligament omuriliği korurken aşırı boyun hareketi yamasını engeller.
Önden ve arkadan omuriliğin sıkışması sonrasında omuriliğin sentral kısmında (ortasında) kanama öedem ve iskemi sonucunda omurilikte yaralanma olur. Yarakanmalara genellike orta alt servikal omurilik kısmında olmaktadır. Omurilik içinde beyinden gelen motırlifler yani kortikospinal trakt belli alanlara gruplanmıştır bu nedenle ortada kola giden lifler bulunurken dış kısımda bacağa giden lifler bulunmaktadır, bu nedenlede santralde olan yaralanma dahaçok kollara giden lifleri etkilemektedir.
Şikayet ve bulgular
Hastada tipik olarak kolarda ve ellerde belirgin güçsüzlük varken alt uzuvlar daha az etkilenmiştir. Değişik derecelerde duyu kaybı lezyon seviyesinin altında olmaktadır bazen idrar problemeri olabilir.
Sıklık
Bu hastalık 50 yaş ve üzerindeki hiperfleksiyon boyun travması geçiren hastalarda olmaktadır. Atletlerde herhangi yaşta olabilir. Erkeklerde daha sık görülmüştür
Teşhis
Hastanın deerlendirilmesi hikaye, fizik ve nörolojik muayene ve MRI ve CT ile direk grafiler değerlendirilerek yapılabilir
Bilgisayarlı tomografi: Kanalın capının ölçulmesinde ve kemik yapının gösterilmesinde önemli yer tutar
Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRI): Üç boyutlu olarak yapıların gösterilmesinde önemli rol oynamaktadır, MRI ile omurilik, sinir kökleri ligamentler ve diski görmek kolaydır.
Düz Röntgen Grafi: kemik yapının ve aksın yapısını göstermesi açısından önemlidir. Bunun yanında spodiotik değişiklikler ve hiperfleksiyon hiperekstansiyon grafileri çekilerek ligament yapıları hakkındada bilgi sahibi olmak mümkün olabilir.
Cerrahi tedavi
Belirgin omurilik basısı yoksa acil dekompresyon cerrahisine ihtiyaç yoktur. CT /MRI’dan önce cerrahinin ödemli omuriliğe müdahale etmekten dolayı daha sakınalı olduğu düşünülürdür. Fakat görüntüleme yöntemlerindeki gelişme mesela basab bir boyun fıtığı varsa ortaya koyup ameliyat ile bunun çıkarılması kararı verilebilmektedir. Kireçlenmeler ve omurilik daalması olan hastalarda akut ameliyat genellikel yapılmaz akut dönemin geçmesi beklenilir. Fakat bekleme esnasında hasta nörolojik olarak kötüleşiyorsa veya boyunda instabilite varsa cerrahi düşünülebilir.
Cerrahi dışı tedavi
Boyunun breys yada kolar ile sabitlenmesi zarar vermiyorsa steroid tedavisi ve rahabilitasyon yapılmasıdır
Sonuçlar
SKS hastalarının çogunda kendiliğinden iyileşme olmaktadır iyileşmenin büyük kısmı ilk altı haftada olmaktadır.
Eğer altta yatan sebep ödem ise felcin ilk döneminden sonra süratle üyüleşme görülür. Önce bacak fonksiyonları sonra mesane en sonda kollarda iyileşme görülür. El ve parmak hareketleri en son iyileşir. Eğer hadise kanama veya iskemi gibi sebeplerden dolayı olduysa yileşmeşansı daha azdır.
Genç hastalarda iyileşme oranı daha yüksektir. Bu hastaların çoğu haftalar içinde yürüyüp kendi işlerini apabilmeye başlarlar. Ama yaşlı hastalarda prognoz gençler kadar iyi değildir.
Bu yazıdaki bilgiler genel bilgi vermek amacı ile hazırlanmış olup bir doktordan alınan bilgilerin yerine kullanılamaz.
© Buradaki bilgilerin herhangi bölümü veya tamamı Prof. Dr Ersin Erdoğan’ın müsaadesi olmadan kullanılamaz veya çoğaltılamaz