Yüzdeki her ağrının diş ve çeneden kaynaklanmadığını belirten Erdoğan, “Trigeminal nevralji, delirten hastalık olarak biliniyor. Ama bu teşhis konulana kadar hasta tüm dişlerini tedavi olacağını düşünerek kaybedebiliyor. Doğru teşhis ise dişlerinizi kurtarır” dedi.

ÖNCE DOĞRU TEŞHİS

Erdoğan, hastalıkla ilgili çok bilinen yanlışlıklara dikkat çekti. Bir hastanın diş hekimine dayanılmaz çene ağrısıyla gelmesi ve bunu izah eden diş patolojisi bulunmaması durumunda dikkat edilmesi gerektiğini anlatan Erdoğan şunları söyledi:

"Diş hekimlerinin hastasının nörolojik bulgularına da dikkat etmesi gerekiyor. Hasta ağrı tekrar tetiklenebilir düşüncesi ile yemek yemiyor, hatta su içmiyor bile olabilir. Oysa hastalığınız nevraljik olabilir. Böyle bir durumda paniğe gerek yok, yüzde 95'e varan tedavisi mümkün. Trigeminal nevralji 'Ağrılı Tik' olarak da tanımlanıyor. Hasta ağrı atağı esnasında yüzünün ağrılı tarafını buruşturup eli ile o bölümü koruma refleksi yapıyor. Halk arasında çok bilinmese de dünyada her yıl yaklaşık 150 bin kişiye trigeminal nevralji tanısı konuyor. Bunların yüzde 90'ı 40 yaş üzerindeki kişilerde ortaya çıkıyor. Kadınlarda erkeklere oranla 2 kata yakın daha sık görülüyor."



ELEKTRİK ÇARPMASI ŞEKLİNDEKİ AĞRILARA DİKKAT

Prof. Dr. Ersin Erdoğan, Trigeminal nevralji hastalığı için “İlk atak o kadar belirleyicidir ki hasta bu anı yıllar geçse de bütün ayrıntıları ile tarif edebilir” diyerek şunları vurguladı:
“Yüz ağrısı ile başvuran her hastanın diş ile ilgili bir probleminin olup olmadığının değerlendirilmesi olağan bir durumdur. Hasta elektrik çarpması şeklinde, 5-15 saniye ile 2 dakika arasında süren, yüzün bir yarısında olan, hafif dokunma, yemek yeme, gülme - konuşma gibi normalde ağrı yapmayan aktivitelerle ağrının tetiklendiğini söylüyorsa bu trigeminal nevraljidir. Hasta hayatımda olan en şiddetli ağrı diyorsa ve daha önceleri diş ağrısı çekmiş ve bununla karşılaştırılmayacak kadar şiddetli diyorsa yine bu trigeminal nevralji olabilir. Dolayısıyla, diş hekimlerinin bu hastalığa ilişkin hassasiyeti önemli ve yönlendiricidir. ”

CERRAHİ YÖNTEMİN SİNİRE HASARI YOK

Ağrı ile duyu kusurunun da gözlenebileceğini belirten Prof. Dr. Ersin Erdoğan, öncelik ilaç tedavisinde olduğunu belirtti. Erdoğan, “Trigeminal Nevraljide özellikle epilepside kullanılan ilaçlar ağrının tedavisi için kullanılır. İlaçlara yanıt vermeyen hastalarda cerrahi tedavi uygun bir seçenek olup, burada özellikle mikrovasküler dekompresyon iyi yapıldığı takdirde yüzde 95'in üzerinde başarı şansı olur. Bu yöntemin sinirlere herhangi bir hasarı yoktur. Mikrovasküler Dekompresyon tregeminal nevralji için en yaygın kullanılan cerrahi yöntemdir, Jannetta yöntemi olarak da bilinir. Önce kulağın arkasına küçük bir kesi yapılır sonra kafatasında küçük bir delik açılır ve mikroskopik görüntüleme altındaki trigeminal sinirin maruz kaldığı damar basısı ortaya konulur. Çoğu vakada trigeminal siniri sıkıştıran bir kan damarı bulunur. Bu işlemde, kan damarını sinirden uzaklaştırarak teflon keçesinden yapılmış bir dolgu yerleştirerek ağrı rahatlatılır. Bu yöntemin yanı sıra, Gama Bıçağı Tedavisi ve Radyofrekans yöntemi de çözüm yolları olarak denenebilir.” dedi.

KADINLARDA DAHA ÇOK, SAĞ TARAFTA DAHA YOĞUN

Trigeminal nevraljinin görülme oranının kadınlarda erkeklerden daha fazla olduğunu belirten Erdoğan, hastalığa ilişkin ilginç istatistikleri de paylaştı. Erdoğan, “Ağrı sağ tarafta, sola nazaran daha fazladır. Çocuklarda da trigeminal nevralji olabilir. En genç hasta 7 aylıkken gelişen ve 22 aylıkken ameliyat edilen bir bebektir. İkinci en genç ise 13 aylıkken gelişendir ve 5 yaşında ameliyat edilmiştir” diye konuştu.